Bizans’tan günümüze: Isparta’daki manastır sosyal yaşamın izlerini saklıyor

Isparta’nın Aksu ilçesinde bulunan tarihi alan, Bizans’a uzanan izleriyle dönemin dini, kültürel ve sosyal yaşamına dair önemli ipuçlarını günümüze taşıyor.

Zindan Mağarası önünde harabe görüntüsüne rağmen asırlara meydan okuyan tarihi yapı, geçmiş dönemde kırsalda yaşayan halkın kültürel, dini ve sosyal yaşam izlerini barındırıyor.

Uzunlamasına dikdörtgen planıyla tipik bir bazilika örneği sunan kilise, geniş bir manastır kompleksinin merkezinde konumlandırılmış halde bulunuyor.


Kilise, geniş bir manastır kompleksinin merkezinde konumlandırılmış halde bulunuyor

“Hem ibadet hem üretim bir arada”

Süleyman Demirel Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. İbrahim Acuce, tarihi yapının Bizans dünyasındaki kırsal manastır yaşamını anlamak açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

Günümüze ulaşan tarihi yapıda, demirci atölyeleri ve şarap işliklerinin dikkati çektiğini belirten Acuce, şunları kaydetti:

Zamanla tahrip olan kilise, bir yangının ardından kısmen kullanılmaz hale geldi. Ancak kutsal mekan tamamen terk edilmedi. Ana kilisenin naosunda küçük boyutlu şapel inşa edilmiş, bu da bir nevi kilise içinde kilise örneği. Bu yeni şapel, daha küçük topluluklara hitap edecek şekilde tasarlanmıştı. Buranın bir manastır olarak kullanıldığını kilisenin batısında bulunan şarap işlikleri ve atölyelerden aynı zamanda keşişlerin kaldığı hücrelerden anlıyoruz.” 


Geçmiş dönemde kırsalda yaşayan halkın kültürel, dini ve sosyal yaşam izlerini barındırıyor

Komplekste, manastırda kalanların inzivaya çekildikleri hücre bölümlerinin yer aldığını aktaran Acuce, şu bilgileri verdi:

Duvarlarda bulunan geç dönem fresko (sıva üstüne yapılan resim) izleri de kutsallığın yüzyıllar boyunca sürdüğünü gösteriyor. Aziz tasvirleri ve dini sahnelerle süslenen freskolar, yapının farklı evrelerde yeniden işlev kazandığını kanıtlıyor. Duvarlarda bulunan geç dönem fresko izleri de kutsallığın yüzyıllar boyunca sürdüğünü gösteriyor. Hem ibadet hem üretim faaliyetlerini bir arada barındıran bu yapı, Bizans dünyasında kırsal manastır yaşamını anlamak açısından son derece önemli.”

Bizans döneminde ve özellikle Erken Hristiyanlık mimarisinde üç yapraklı yonca yani trikonkhos planlı apsisi ile kiliselerin mimari açıdan nadir görülen ve özel bir tasarım tipi olduğuna dikkati çeken Acuce, antik dönemde de kutsal olduğu anlaşılan alanda 2002 ve 2021 yılları arasında dönem dönem sondaj kazıları yapıldığını hatırlattı. (AA)

 

 

 

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir